Interviurile AY

”Bu görevden edindiğim en önemli izlenim, Romanya’nın Türkiye’nin dostu olduğu gibi, Romen halkının da Türk halkının dostu olduğundur. Romanya’nın bu güzel bölgesinde ‘Dobruca Modeli’ olarak bilinen, farklı etnik, dini ve kültürel kimlikleri bir zenginlik olarak kabul eden atmosfer beni çok etkilemiştir.”

Türkiye Cumhuriyeti Romanya Büyükelçisi Füsun Aramaz 29 Ocak 2019 tarihinde Romanya Cumhurbaşkanı Klaus İohannis’e güven mektubunu sunmuştur.
1969 yılında Ankara’da doğan Büyükelçi Füsun Aramaz, 1991 yılında Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünden mezun olmuş, 2001 yılında Ortadoğu Teknik Üniversitesinde aynı alanda yüksek lisansını tamamlamıştır.
1991 yılında kariyer diplomatı olarak Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığına katılan Büyükelçi Aramaz, Bakanlıkta çeşitli birimlerde çalışmış, son olarak Kuzey ve Orta Avrupa, Baltıklar Genel Müdür Yardımcılığı görevinde bulunmuştur (2014-2018).
Büyükelçi Aramaz, Dışişleri Bakanlığında Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğü (2013-2014) ile Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları Genel Müdürlüğü (2007-2010) bünyesinde Daire Başkanlığı görevini üstlenmiş,2010-2013 yılları arasında Türkiye Cumhuriyeti’nin Köstence Başkonsolosluğu görevini yürütmüştür. Aramaz ayrıca, yurtdışında ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Anvers Başkonsolosluğunda (Belçika) Başkonsolos Yardımcısı (2004-2007) ve Muavin Konsolos (1997-2001), Almatı Büyükelçiliğinde (Kazakistan) Üçüncü Katip (1993-1995) olarak görev yapmıştır.

Aylin Asan: T.C. Başkonsolosluğunda görev sürenizin bitiminden beş yıl sonra Romanya’ya tekrar atandınız. Yaklaşık bir senedir Bükreş Büyükelçisi olarak görevinize başladığınız bir diplomat olarak Romanya’yı nasıl görüyorsunuz?

Ekselansları Füsün Aramaz: 1 Ocak tarihinde T.C. Köstence Başkonsolosu olarak göreve başladım ve yaklaşık dört yıl boyunca bu görevi sürdürdüm. Köstence’deki günlerimi büyük bir özlemle ve mutlulukla anıyorum. Görev sürem boyunca hem Türk-Tatar soydaş toplumla, hem Türkiye’ den gelen ilişki geliştirdik. Bu ilişkilerden bir sonucu olarak o dönemde birçok etkinliğinde birlikte imza attık.
Ama bu görevden edindiğim en önemli izlenim, Romanya’nın Türkiye’nin dostu olduğu gibi, Romen halkının da Türk halkının dostu olduğundur. Romanya’nın bu güzel bölgesinde ‘Dobruca Modeli’ olarak bilinen, farklı etnik, dini ve kültürel kimlikleri bir zenginlik olarak kabul eden atmosfer beni çok etkilemiştir.
Bundan beş yıl sonra Bükreş’e bu kez Büyükelçi olarak dönmekten gurur ve mutluluk duyuyorum. Her şeyden önce, tanıdığım, bildiğim ve hatta özlediğim bir yere dönmüş olma duygusu yaşıyorum. Her ne kadar Dobruca bölgesinin kültürel yapısı ve dokusu Bükreş’ten farklılar arz etse de Romen toplumun misafirperverliği ve yakınlığı burada da aynı derece sıcak. Geçtiğimiz yıl diplomatik ilişkilerimizin 140. yıl dönümünü çok iyi düzeyde seyrediyor. Bir diplomjat olarak ben de bu ilişkilerin daha da ileri götürülmesi için çaba sarf ediyorum.

Aylin Asan: Görevinize başladığınızdan beri hangi kamu ve kültür diplomasisi projeleri gerçekleştirdiniz? Bu konuda gelecek için planlarınız nelerdir?

Ekselansları Füsün Aramaz : Türk ve Romen toplumları, yüz yıllarca birlikte yaşamış olmalarının da etkisiyile geçmişte yakın bir kültürel etkileşim içinde olmuşlardır. Bu etkileşimin izlerini her iki dilde mevcut ortak sözcukerde, ortak mutfak kültüründe ve müzik, dokuma gibi sanatlarda görebiliyoruz. Dolayısıyla, Romanya’da her zaman ilgi çeken Türk kültürü son yıllarda Türk dizilerinin yaygınlaşmasıyla daha da popüler hale geliyor. Biz de Büyükelçilik olarak bağlı kurumlarımızla birlikte kültürel diplomasi alanında çalışmalar yapıyoruz.
Hem Bükreş’te hem Köstence’de on yıla yakın bir zamandır faaliyet gösteren Yunus Emre Enstitüleri, Romenlere Türkçe dersleri veriyor. Yunus Emre Enstitülerimiz ayrıca fil festivalleri, edebiyat konuşmaları, ebru gibi geleneksel Türk sanatlarının tanıtılması gibialanlarda da çok faydalı çalışmalar yapıyorlar. Bükreş Yunus Emre Enstitüsü tarafından Nisan ayında ” Göbeliktepe” tamasıyla düzenlenen, sergilerden, konferanslardan, gösterimlerden ve diğer kültürel etkinliklerden oluşan Türkiye Haftası çok ilgi çekti. Temmuz ayında ise Yunus Emre Enstitüsü Uluslararası Türk Kültürü Teşlikatı (Türksoy) işbirliğiyle Kazakistan Azerbaycan ve Türkiye’den gelen sanatçılar yaklaşık 1000 dinleyici önünde etkileyici bir konser verdiler. Bunların yanı sıra özellikle geçtiğimiz Ekim ayı içinde , Cumhuriyetimizin kuruluşunun yıl dönümü vesilesiyle bir dizi kültürel etkinlik gerçekleştirdik. Bunlardan biri, Romanya Hükümeti ile birlikte gerçekleştirdiğimiz, Türkiye’deki başarılı Romen sanatçıların kültürel etkinlikleri oldu. Bu vesilesiyle, aynı zamanda Cernavoda kökenli soydaş sanatçı Yıldız İbram’ın seramik sergisi ile Soprano Otilia Rğdulescu İpek’in opera performansı altı yüz kadar dinleyici tarafından izlendi. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonumuz için soydaş ve vatandaşlarımız, iki dost ülke olan Türkiye ve Romanya arasındaki bağların en güçlü sembolleridir. Romanya’da Türk kültürünün, Türkiye’de Romen kültürünün elçileri ve temsilçileri olan değerli soydaş ve vatandaşlarımız sayesinde iki toplum birbirini daha iyi tanımakta, birbirine daha da yakınlaşmaktadır.
Türkiye için, köklü tarihi birikiminin bir nişanesi olarak gördüğü Türk-Tatar soydaşlarımızın haklarının korunması ve kültürlerinin gelecek nesillere aktarılması büyük önem arz etmektedir. Kültürel değerlerimizin korunması için Türkiye’nin elinden gelen desteği vermeye hazır olduğunu bir kez daha vurgulamak isterim.

Aylin Asan: Romanya’daki türk vatandaşlarımız ve soydaşlarımız için mesajınız nedir?

Ekselansları Füsün Aramaz: Büyükelçiliğimiz, Köstence Başkonsolosluğumuz ve bu iki temsilciliğimiz bünyesinde hizmet veren tüm diğer kurumlarımız, vatandaşlarımızın ve soydaşlarımızın daima yanındadır.
Hepimiz Romanya’nın azınlıklara yönelik geleneksel politikasının diğer ülkelere örnek olacak şekilde kucaklayıcı ve özgürlükçü olduğunu biliyoruz. Bununla birlikte, hem soydaşlarımızın hem vatandaşlarımızın bu özgürlüklerden ve sunulan imkanlardan en iyi şekilde yararlanabilmesi için birlik içinde olmak çok önemli ve gereklidir.
Bu vesileyie, 2020 yılının Türkiye’ye ve Romanya’ya birlik, dirlik ve iyilik getirmesini diliyor, tüm vatandaş ve soydaşlarımızı saygıyla selamlıyorum. Son olarak, bu güzel internet sitesini düzenleyen ve yayımlayan Sevgili Aylin Asan’a da teşekkürlerimi ve tebriklerimi sunmak istiyorum.