İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi (İZÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Toprak, Kovid-19 sonrası uluslararası yatırımların teknoloji yoğun sektörlere yoğunlaşacağını belirterek, „Eğer ülkeler mevcut sistemlerini, yabancı yatırımları ve bunlara ilişkin transferleri garanti altına alarak demokrasi alanında güven oluşturabilirlerse yabancı yatırımcılar açısından bir cazibe merkezi olacaklardır.” dedi.
Toprak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hem G7 ülkelerinin hem de Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika (BRICS) ülkelerinin ekonomik büyüme trendlerinde son yıllarda daha fazla dalgalanma olduğunu, bu dalgalanmanın kendisini önemli ölçüde Endüstri 4.0 etkisiyle gösterdiğini söyledi.
Endüstri 4.0’ın dijitalleşmeyi zorunlu hale getiren bir paradigma olduğuna işaret eden Toprak, „Daha önceki endüstri devrimlerinde olan gelişmelerde de büyük bir kırılma ve kopuş gerçekleşmişti ancak Endüstri 4.0 küresel çapta bir sistem değişikliğini ifade ediyor.” dedi.
Toprak, Endüstri 4.0’ın hem küreselleşmenin dijitalleşme olarak tezahürünü hem de dijitalleşme yolunda ön alacak, çevik davranacak ve kendisini buna göre hazırlayacak ülkeleri nispeten avantajlı hale getireceğini aktardı.
Teknoloji ve Endüstri 4.0’ın dünyadaki en büyük eşitleyici potansiyele sahip olduğunu vurgulayan Toprak, bu fırsatı kaçıran ülkelerin ya da geç kalan ülkelerin yarışta dezavantajlı olduğunu söyledi.
Toprak, Endüstri 4.0 ile beraber emek tasarruf eden teknolojilerin aşırı şekilde kullanılmaya başlanacağına işaret ederek, „Kovid-19 sonrası uluslararası yatırımlar teknoloji yoğun sektörlere yoğunlaşacaktır. Eğer ülkeler mevcut sistemlerini, yabancı yatırımları ve bunlara ilişkin transferleri garanti altına alarak demokrasi alanında güven oluşturabilirlerse yabancı yatırımcılar açısından bir cazibe merkezi olacaklardır.” dedi.
„Emeğin hareketi olmadan dijital ortamda emek hareketliliği meydana gelmekte”
Ülkelerin insan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü, yükselen değerlerin korunmasında güven oluşturamadıklarında yaygın bir ekonomik refah toplumuna dönüşmelerinde sorun yaşayabileceklerini ifade eden Toprak, „Yeni nesil beyin göçü dediğimiz konu gündeme gelmektedir. İnsanlar kendi ülkelerinde yaşarken uluslararası firmalara, diğer ülkelerdeki firmalara hizmet sunmaktadırlar. Emeğin hareketi olmadan dijital ortamda emek hareketliliği meydana gelmektedir. Her ne kadar gelirler, hizmet sunan gelişmekte olan ülkelerde kalsa da gelişmiş ülkeler bu durumdan daha fazla kazançlı çıkmaktadır.” diye konuştu.
Kovid-19 salgını öncesinde sistematik olmayan, dağınık ve entegre olmayan IT kullanımları olduğunu anlatan Toprak, „Yeni teknolojiler kullanılıyordu. Kovid-19 ile beraber bütün ülkeler, bütün sektörlerde sistematik olarak bu teknolojileri kullanmaya başladı.” dedi.
Toprak, dijitalleşme ile beraber Kovid-19’un etkisinin beklenenin daha da ötesinde bir olumlu paradigma değişikliğine yol açtığını vurgulayan Toprak, önümüzdeki birkaç sene içerisinde teknolojiye yatırım yapan, insan kaynaklarını bu yönde eğiten ülkelerin büyük bir sıçrama yapmasının beklenebileceğini kaydetti.
Kaynak: Anadolu Ajansı