Economie

DEİK ‘Sanayide Yeşil Dönüşüm’ projesi ile Türk firmalarını yeşil dönüşüme hazırlayacak

DEİK Türkiye-Avrupa İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Okyay, DEİK’in, Türk firmalarını yeşil dönüşüme hazırlamak için „Sanayide Yeşil Dönüşüm” projesi başlattığını bildirdi.


Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Avrupa İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Zeynep Bodur Okyay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, AB’nin kurulduğu günden bu yana bir yandan maddi refah, bilimsel ve teknolojik gelişmelerde öncü bir rol üstlenirken, diğer yandan da insan hakları ve hukuk devleti, demokrasi gibi değerlerin bayrak taşıyıcılığını yaptığını söyledi.

Okyay, „AB’nin önceliklendirdiği ve önümüzdeki süreçte sadece Avrupa’yı değil, Avrupa ile iş yapan tüm ekonomilere yön verecek önemli konular, DEİK/Türkiye-Avrupa İş Konseyleri’nin ajandasında öncelikli sıralarda yer alıyor. Avrupa Yeşil Mutabakatı bunlardan biri.” dedi.

Avrupa’yı ilk „iklim nötr” kıta haline getirmeyi hedefleyen Avrupa Yeşil Mutabakatı projesinin, Aralık 2019’da Avrupa Komisyonu tarafından açıklandığını hatırlatan Okyay, „Avrupa Yeşil Mutabakatı projesi ile bir yandan sanayi ve ticaret politikalarının kuralları yeniden yazılırken bir yandan da artık sosyal, çevresel ve insan hakları ile ilgili konuların da ticarette belirleyici bir rol oynayacağını göreceğiz.” diye konuştu.

Okyay, AB’nin Türkiye’nin en büyük ticari partneri olduğu için Avrupa Yeşil Mutabakatı projesinin Türk iş dünyasını doğrudan ilgilendirdiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

„Türk iş dünyasının Yeşil Mutabakat düzenlemesine paralel olarak, sanayide yeşil dönüşümü gerçekleştirmesi gerekiyor. Yeşil Mutabakat, bazı riskleri beraberinde getiriyor. Ancak ümitsizliğe kapılmak yerine, yeşil dönüşümün bizleri zorlamasının aslında rekabet gücümüzü ve sürdürülebilirliğimizi daha etkin bir şekilde kullanmamızı sağlayacağına inanıyorum. Döngüsel ekonominin Yeşil Mutabakat’ın kalbinde olduğunu da görerek aslında ödevini iyi yapan Türk iş dünyası, gün geçtikçe daha da önemli hale gelerek küresel tedarik zincirinde Türkiye’nin Avrupa için vazgeçilmez olmasını sağlayabilir.”

DEİK’in, Türk firmalarını yeşil dönüşüme hazırlamak için „Sanayide Yeşil Dönüşüm” projesi başlattığını bildiren Okyay, bu proje ile firmaları Yeşil Mutabakat alanındaki gelişmelerden haberdar edip gerekli önlemleri almaları için kendilerine yardımcı olacak bir yol haritası çıkarmayı hedeflediklerini vurguladı.

– „İlişkilerin geliştirilmesinde teknoloji odaklı girişim ekosisteminin önemli bir rolü olacağını düşünüyoruz”

Zeynep Bodur Okyay, DEİK AB Çalışma Grubu’nun gündemindeki bir konunun ise AB’nin önceliklendirdiği „dijital ekonomi” olduğunu belirterek, „AB’nin 2015 yılında açıkladığı Dijital Tek Pazar programının sonuçları bakımından Yeşil Mutabakat kadar etkisi olacağını öngörüyoruz.” dedi.

Dijital dönüşümle birlikte Türkiye’nin ihracatında yüksek teknolojiye sahip ürün oranının artmasının beklendiğini kaydeden Okyay, şöyle devam etti:

„Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın bu konuda çalışmaları mevcut. İş Konseyleri olarak, ülkemiz ile AB arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesinde teknoloji odaklı girişim ekosisteminin önemli bir rolü olacağını düşünüyoruz. Son dönemde startup’larımızın dünya çapında gösterdiği başarılar göz dolduruyor. Bu alanın Türkiye ile AB arasında kazan-kazan çerçevesinde somut projelerle geliştirilebileceğini görüyoruz.”

– „Gümrük Birliği’nin güncelleştirilmesi konusunu yakından takip ediyoruz”

DEİK Türkiye-Avrupa İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Okyay, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in, Türkiye ziyaretindeki „İş birliğini geliştirmek için odak noktamız yeşil ve dijital dönüşüm olacak” sözünü hatırlatarak, „Leyen, bunu söylerken Gümrük Birliği’nin güncellenmesi için de bir yeşil ışık yaktı. DEİK/Türkiye-Avrupa İş Konseyleri olarak, Gümrük Birliği’nin modernleştirilmesi konusunu da yakından takip ediyoruz.” dedi.

Gümrük Birliği’nin mevcut halinin, Türkiye-AB ekonomik ilişkilerinin potansiyelinin ortaya çıkmasını engellediğini savunan Okyay, „Bu kapsamda 2018 yılında bir rapor çıkardık ve argümanlarımızı, yani AB’nin imzaladığı serbest ticaret anlaşmalarından dolayı oluşan asimetrik durumu, kara yolu kotaları sorununu ve sadece sanayi ürünlerinin ticaretini değil, tarım, hizmetler, kamu alımları, e-ticaret gibi konuları da kapsaması gerektiğini dile getirmiştik. Ancak söz konusu güncellemenin, artık yeşil ve dijital dönüşüm temalarını da içerecek şekilde yapılması gerekiyor.” şeklinde konuştu.

– „Nisan ayında AB ülkelerine ihracatımız yüzde 128,4 arttı”

Zeynep Bodur Okyay, DEİK/Türkiye-Avrupa İş Konseyleri’nin Avrupa’daki ilgili kuruşlar ile iş birliğinde Türkiye-AB ilişkilerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalarını sürdürdüğünü, Kovid-19 salgını ile iletişim ve iş birliği çalışmalarının çevrim içi platformlarda devam ettiğini söyledi.

Türkiye ve AB arasında büyük bir ivme kazanan ticaret hacminin geçen yıl 143 milyar dolar olarak gerçekleştiğini aktaran Okyay, şunları kaydetti:

„AB, ülkemizin en önemli ticaret ortağı olmayı sürdürdü. Ülkemiz, AB’nin toplam ihracatından aldığı yüzde 3,4 pay ile 6’ncı sırada yerini aldı. AB, 2020 yılında 69 milyar dolar ile ihracatımızdan yüzde 41,3 oranında pay alarak toplam ihracatımızda ilk sırada yer aldı. 2020 yılı rakamlarına göre, Türkiye, 219 milyar dolarlık toplam mal ithalatının 73 milyar dolarlık kısmını AB’den gerçekleştirdi. Türkiye’nin AB ülkelerine yaptığı ihracat geçen ay 2020’nin aynı dönemine göre yüzde 128,4 artarak 7 milyar 180 milyon 520 bin dolara yükseldi.”

Kaynak: Anadolu Ajansı