Aylin Asan: BükreÅŸ’te Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi olarak görevinize baÅŸlamanızdan bu yana bir buçuk yıl geçti. Bu süre zarfında görevinizin başından bugüne kadar geçen dönemini nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?
E. S. Özgür Kıvanç Altan: Bu fırsat için çok teÅŸekkür ederim. Bu bir buçuk sene benim ve ailem için gerçekten çok özel bir tecrübe oldu. Öncelikle tabii Romanya dost, müttefik bir ülke. Halklarımız arasında tarihten bu yana gelen bir dostluk iliÅŸkisi ve samimiyet mevcut. Dolayısıyla, kendimizi her zaman gerçek bir misafirperverlik ortamında ve samimi dostlarımızla hissediyoruz. Romanya’yı çok özel yapan hususlardan bir tanesi, buradaki soydaÅŸlarımızın varlığı.
Bir yandan Romanya ve Romanya halkından dostluk görürken, bir yandan da çok sayıda Tatar Türk’ü soydaÅŸlarımızla kucaklaÅŸma fırsatı buluyoruz. Bu da Romanya’yı bizim için çok özel bir ülke haline getiriyor. Bu bir buçuk sene çok yoÄŸun geçti.
Romanya’ya gelir gelmez, henüz güven mektubumu sunmamışken, ülkemizde bir deprem felaketi yaşandı. Felaket sonrasında elimizden geldiğince hep birlikte mukabele etmeye çalıştık. Buradan ülkemize yardımların ulaştırılması konusunda hem Romen dostlarımızla hem buradaki soydaşlarımızla ve Türk toplumuyla birlikte, hep beraber büyük bir çaba gösterdik.
Türk toplumu, kendi imkanlarıyla 150-200 arasında yardım tırı gönderdi. Romanya’dan giden yardımlar için lojistik merkezler kuruldu. Romanya’dan itfaiye, ordu vs. gibi birimlerden görevlendirilen 120 kiÅŸilik yardım ekibi deprem günü ülkemize ulaÅŸtı. Romen ekibini havalimanında yolcu ettiÄŸimiz o gün, benim için unutulmazdır. Çok zor günlerdi. Burada bir taziye defteri açtık. CumhurbaÅŸkanı, BaÅŸbakan, bütün bakanlar, milletvekilleri, senatörler, kanaat önderleri, önde gelenler, hepsi daha güven mektubumu sunmamışken BüyükelçiliÄŸimize gelip, defterimizi imzaladılar, taziyelerini bildirdiler. Bu zor dönemi dayanışma içinde atlattık. Ãœlkemiz de bunun üstesinden geldi, gelmeye devam ediyor.
Kısa bir süre sonra ülkemizde seçimleri gerçekleÅŸtirdik. Seçimler için Romanya’dan da ciddi bir katılım oldu. Ä°ki turda BükreÅŸ BüyükelçiliÄŸi ve Köstence BaÅŸkonsolosluÄŸuna on binden fazla seçmen gelip, oy kullandı.
Ä°lk defa Romanya’daki vatandaÅŸlarımız arasında seçime katılım oranı %50’yi geçti. Bu, önemli bir katılım oranı. Tabii yeni gelmiÅŸ bir büyükelçi olarak herkesle tanışmaya çalıştık. Sayın CumhurbaÅŸkanının kabulünden sonra BaÅŸbakan, Meclis BaÅŸkanı, Senato BaÅŸkanı, Bakanlar, Milletvekilleri, Dostluk Grubu BaÅŸkanı, çeÅŸitli bürokratlar, dışiÅŸleri bakanlığındaki meslektaÅŸlarımla çok yoÄŸun kabul ve görüşmelerle geçen bir tanışma turuna çıktık. Türk Ä°ÅŸ Adamları DerneÄŸi gibi birçok STK’mızı da yanımıza alarak, ÅŸehir ziyaretleri yaptık. Köstence’den Crajova’ya, YaÅŸ’tan Cluj’a, TimiÅŸoara’dan PloieÅŸti’ye, PiteÅŸti’ye birçok ÅŸehri ziyaret ettik. Her gittiÄŸimiz yerde bir-iki gece kaldık. Yerel makamlarla görüştük, vatandaÅŸlarımızla kucaklaÅŸtık.
Bu ziyaretlerimiz sırasında eyalet meclis baÅŸkanı, belediye baÅŸkanları, valiler, ticaret odası baÅŸkanları, ÅŸehrin önde gelenleriyle iyi iliÅŸkiler kurup, ülkemizi tanıtmaya, ikili iÅŸ birliÄŸini nasıl geliÅŸtirebileceÄŸimizin yöntemlerini aramaya çalıştık. Bu da bizim takvimimizi hakikaten çok yoÄŸun hale getiren konulardan bir tanesiydi. Tabii geçen seneyi bizim için çok özel kılan, aynı zamanda Cumhuriyetimizin kuruluÅŸunun 100. Yılı olmasıydı. Sadece misyonlarımızın bulunduÄŸu BükreÅŸ’te ve Köstence’de deÄŸil, baÅŸka büyük ÅŸehirlerde de kutlamalar yaptık. Toplam altı resepsiyonla ve sanat ve kültür faaliyetleriyle 100. yılımızı idrak ettik. Sanırım Romanya’da Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluÅŸunun 100. yılı olduÄŸunu duymayan kalmadı. Türk, soydaÅŸ, Romen, herkes bunu gördü, idrak etti, bizimle beraber kutladı. Yunus Emre Enstitümüzle birlik içinde çok güzel tanıtım faaliyetleri gerçekleÅŸtirdik. Dolayısıyla, bu bir buçuk sene bir yandan çok özel, gösterilen misafirperverlik sayesinde kendimizi evimizde hissettiÄŸimiz, bir yandan da ikili iliÅŸkilerimizin ilerlediÄŸi çok yoÄŸun bir dönem oldu.
Aylin Asan: Bu yıl 21 Mayıs’ta Romanya BaÅŸbakanı Marcel Ciolacu Ankara’ya resmi bir ziyarette bulundu ve ziyaret kapsamında CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan tarafından kabul edildi. Aynı ziyaret sırasında Yüksek Düzeyli Stratejik Ä°ÅŸbirliÄŸi Konseyi de faaliyete geçti. Ä°ki lider arasındaki görüşme nasıl geçti ve bu baÄŸlamda Romanya ile Türkiye arasındaki ikili iliÅŸkilerin geliÅŸimini nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?
E. S. Özgür Kıvanç Altan: TeÅŸekkür ediyorum. Türkiye ile Romanya ortak tarihlerinden mütevellit, son derece yoÄŸun iliÅŸkilere sahiptir. Ä°liÅŸkilerimiz, Romanya’nın bağımsızlığından sonra geçtiÄŸimiz 146 yılda son derece samimi, güçlü temellere oturmuÅŸ bir ÅŸekilde geliÅŸimine devam etmekte. 1989’da devrimden sonra iliÅŸkilerimiz aslında son derece büyük bir hız da kazandı.
Romanya’nın NATO’ya üyelik sürecinde Türkiye çok ciddi destek vermiÅŸtir. Bizim de desteÄŸimizle  Romanya 2004’de NATO üyesi oldu. 2007’de keza Avrupa BirliÄŸi’ne üye oldu. 2011 senesinde Romanya ve Türkiye arasında Stratejik Ortaklık tesis edildi. 2013’te bir Eylem Planı kabul edildi. Öteden bu yana yapmak istediÄŸimiz ÅŸeylerden bir tanesi, Yüksek Düzeyli Stratejik Ä°ÅŸbirliÄŸi Konseyinin kurulmasıydı. Ama araya tabii zaman zaman baÅŸka konular girebiliyor. Mesela korona virüsünün çıkması, ikili iÅŸ birliÄŸinin geliÅŸimini biraz yavaÅŸlattı. Ama sonunda CumhurbaÅŸkanımızın davetiyle geçtiÄŸimiz Mayıs ayında BaÅŸbakan Ciolacu 11 bakanla Türkiye’yi ziyaret etti.
Bu, büyük ihtimalle Romanya’dan bir ülkeye yapılmış en geniÅŸ katılımlı ziyaretti. Bizim ülkemize YDSK formatı çerçevesinde yapılmış en büyük ziyaret de olabilir. Genelde G2G denen hükümetten hükümete ziyaretlerde 5-6 bakan katılımı gerçekleÅŸir. Türkiye ve Romanya arasındaki iliÅŸkiler her alanda o kadar geliÅŸmiÅŸ durumda ki, aslında 11’den daha fazla bakanın dahi gelmesi söz konusuydu. Ancak, ziyaret tarihi bazı bakanların programlarına uymadığından 11 Bakan katılabildi. Dolayısıyla çok kapsamlı bir ziyaret oldu ve 7 anlaÅŸma imzalandı. YDSK kurucu anlaÅŸması imzalandı ve birinci toplantısı icra edildi. Böylece, YDSK kurulmuÅŸ oldu.
YDSK kapsamında katılımcı bakanların her biri, kendi karşıtları olan bakanlarla birer toplantı gerçekleştirdiler. Kendi alanlarında ileriye yönelik bir hareket tarzını kendi aralarında belirlediler. Tabii ki Sayın Cumhurbaşkanımızla Romanya Başbakanı arasında hem baş başa hem de heyetler arası kapsamlı görüşmeler de yapıldı. Romanya ile ilişkilerimizde yeni bir sayfa açan bir dönem başlatılmış oldu. Bundan sonra en az iki senede bir ve ihtiyaç görülmesi halinde daha sık bu toplantılardan yapılacaktır.
İki ülke arasındaki ilişkilerin gelişimini nasıl değerlendiriyorum? İlişkilerimiz tarihinin en üst noktasında ve en kapsamlı niteliktedir. Romanya ile ilişkilerimiz sadece bir alanı, örneğin, sadece askeri alanı veya sadece ekonomik alanı değil, bütün alanları kapsamakta.
Bir kere stratejik ortağız, NATO müttefikiyiz. Bölgemizde birçok gelişmeler yaşanıyor. Maalesef Ukrayna ve Rusya arasındaki savaş devam ediyor.
Bu konuda Cumhurbaşkanımızın kısa süre önce yaptığı Kırım konusundaki beyanlar da ortada. Dolayısıyla, bu stratejik konuda Romanya ile ciddi bir diyaloğumuz söz konusu. Bunun yanısıra, ticaret alanında ciddi şekilde sürmekte olan bir atılım var.
Karşılıklı ticaret hacmi her sene en az %10-15 artıyor. Bizim tahminimiz bu sene sonu itibariyle 12 milyar dolar düzeyine ulaÅŸması. Bu, Romanya’yı aslında bizim için kiÅŸi başına yaptığımız ticarette Almanya ile eÅŸ deÄŸer noktaya getiriyor. Bunun arkasında elbette buradaki iÅŸ adamlarımızın yaptığı ciddi yatırımlar, iki ülke arasındaki mesafenin çok yakın olması gibi bir takım sebepler var.
İki ülkenin birbirine karşı dostluk ve samimiyeti ticari ve ekonomik ilişkilerimize de yansımakta. Buradaki yaklaşık 25-30 bin vatandaşımızın girişimci niteliğe sahip olmasının ve Türkiye ile ticaret yapmasının ve sırf bununla yetinmeyerek, bu ticaret sonucunda üretilen malların üçüncü ülkelere ihracatının gerçekleşmesinin sonucunda aslında tam bir kazan-kazan formatında gördüğüm ekonomik ve ticari ilişkiler mevcut.
Turizmimiz hakikaten çok ilerledi. Bu sene Sayın CumhurbaÅŸkanımız bu Stratejik Konsey toplantısı vesilesiyle Romanya vatandaÅŸları için kimlikle seyahati de mümkün kılan bir kararname imzaladılar. Bu yıl yine bir rekor göreceÄŸiz büyük ihtimalle; belki 1 milyon 150 bin, 1 milyon 200 bin civarında Romen turisti Türkiye’de ağırlamış olacağız. Bu, 19 milyonluk bir ülke için ciddi bir rakam.
Antalya’ya, Ä°stanbul’a, Kapadokya’ya ve ülkemizin diÄŸer bölgelerine giden çok sayıda Romen var. Åžimdi kimlikle seyahatte mümkün olduÄŸu için çok sayıda Romen dostumuz Karayolu’yla da ülkemizi ziyaret ediyor. Ä°stanbul’a, ya da 1915 Çanakkale Köprüsü’nden geçerek Ege bölgesine, oradan Antalya’ya giden çok Romen var.
Tabii sadece Romenler Türkiye’ye gelmiyor. Çok sayıda Türk vatandaşı da Romanya’yı ziyaret ediyor veya Romanya’dan geçiyor. Geçen sene 750 bin Türk Romanya’ya giriÅŸ yapmış. Rakam bence ÅŸaşırtıcı derecede büyük. Bunun bir kısmı turist, çünkü Romanya’yı çok seven vatandaÅŸlarımız var. Bayram tatillerinde, yıllık izinlerde BükreÅŸ, Transilvania, Köstence vatandaÅŸlarımızın raÄŸbet ettiÄŸi yerler.
Ben ne zaman Calea Victoria’da Atatürk Büstünden geçsem, mutlaka orada bir Türk turist grubu oluyor. Parlamento’da hakeza. Bunun haricinde, Türkiye’den Romanya’ya gelen Türk ziyaretçilerin önemli bir kısmı iÅŸ için geliyor. Ä°ÅŸ adamları, yatırımcılarımız, iki tarafta karşılıklı iÅŸi bulunan insanlar bunun önemli bir kısmı. Bunun yanında tır ÅŸoförlerimiz, lojistik alanında çalışan vatandaÅŸlarımız da Romanya’ya nihayi destinasyon olarak geliyor, veya Avrupa’ya giderken Romanya’dan geçiyor. Bu da önemli bir karşılıklı trafik yaratıyor.
Köstence ile Karasu arasında Ro-Ro hattı da başladı. Bu da yıllardır üzerinde durduğumuz ve gerçekleştirmeye çalıştığımız bir konuydu. İlk sefer Temmuz ayında yapıldı.
Åžu an haftada iki defa Ro-Ro gemileri Sakarya’nın Karasu Limanı ile Köstence Limanı arasında gidip geliyor ve tırları taşıyorlar. Bunun karşılıklı ticarete önemli katkısı olacak. Ayrıca, Kapıkule’de, yani kara sınırlarımızda biriken yığılmayı da bir nebze olsun rahatlatıcı etkisi olacağını düşünüyoruz. Frekansın artmasıyla bunun önümüzdeki dönemde daha da güçlenecek bir hat olacağını düşünüyoruz.
Ä°kili iliÅŸkilerimizde Türkiye’nin AB üyeliÄŸi her zaman önemli bir konudur. Biz nasıl zamanında Romanya’nın NATO üyeliÄŸine önemli bir destek verdiysek, bir dost ülke olarak, bir müttefik ülke olarak Romanya’da bize Avrupa BirliÄŸi çatısı altında güçlü destek veren ülkelerden biri.
Bunu tabii kazan-kazan çerçevesinde görmek lazım. Çünkü, Türkiye’nin Avrupa BirliÄŸi’ne stratejik manada, ekonomi ve insan gücü bakımından, askeri bakımdan saÄŸlayabileceÄŸi çok katkı var. Romanya bunu gören ülkelerden bir tanesi.
Ä°kili iliÅŸkilerimizin vazgeçilmez ve çok önemli unsurlarından bir diÄŸeri, buradaki 60-70 bin soydaşımızın varlığı. Öteden beri soydaÅŸlarımız Romanya’da diÄŸer bazı ülkelerin aksine huzur içinde yaşıyorlar. Bu, Romanya’nın ve yerel makamların soydaÅŸlarımıza gösterdiÄŸi samimiyetin ve liberal ortamın da bir sonucu. Burada Türk ve Tatar Türk’ü soydaÅŸlarımız geçmiÅŸten günümüze dinlerini, dillerini, geleneklerini yaÅŸamak konusunda ve kendilerini istedikleri ÅŸekilde ifade etmeleri bakımından bir engelle karşılaÅŸmamışlar. Devlet kurumlarında üst düzeylere ulaÅŸan, yönetici pozisyonunda olan, büyükelçi olan soydaÅŸlarımız var,
Dolayısıyla, bu konuda da Romanya’ya her zaman takdir duygularımızı bildiriyoruz.
Büyükelçiliğimiz bünyesinde beraber çalıştığımız bağlı kuruluşlarımız mevcut. Maarif Vakfı çok önemli işler yapıyor, eğitime büyük bir katkıda bulunuyor, ciddi bir kalite katıyor.
Hakeza Yunus Emre Enstitüsü kültürümüzü, güzel dilimizi Yunus Emre’nin felsefesiyle Romanya’ya tanıtıyor, çok ciddi projelere imza atıyor. Bunlardan bir tanesi, Tercihim Türkçe projesi. Åžu anda sırf BükreÅŸ’te belki 15’ten fazla okul bu proje çerçevesinde Yunus Emre Enstitüsü ile protokol imzaladı.
Burada ilkokul, ortaokul, lise öğrencileri güzel Türkçemizi öğreniyorlar. Bu da bence iki ülke arasındaki zaten sıcak ve samimi olan iliÅŸkilere çok güzel katkıda bulunan bir husus. Geçen sene Yunus Emre’nin gerçekleÅŸtirdiÄŸi güzel projelerden biri, Romanya’daki bazı müzelerde, tarihi yerlerde Türkçenin de anlatım ve açıklamalarda kullanılan dil olarak kabul edilmesi.
Bunun en güzel örneÄŸini meÅŸhur PeleÅŸ Kalesi’nde gördük.
Ülkemizden gelen turistler artık Türkçe olarak da tabelalarda veyahut videolarda anlatımları ve bilgilendirmeleri görüp, dinleyebilecekler. Bu bilgileri kendi dilimizde dinleme fırsatı bulacağız. Bu da çok güzel bir faaliyet oldu.
TÄ°KA tabii burada çok aktif. Ãœlkenin aslında tamamında, ama bilhassa soydaÅŸlarımızın daha yoÄŸun yaÅŸadığı Dobruca’da çok güzel projeleri var. Hem Ramazan ayında dağıtılan paketleriyle hem bir takım teknik konularda yerel makamlarla, soydaÅŸlarımızla çalışarak gerçekleÅŸtirdikleri projelerle Romen dostlarımızın kalbinde bir yer edinmeyi biliyorlar. Aynı zamanda Ä°shakça Camiinin yeniden yapılma ve restorasyonu tamamlanmak üzere. Bu da yakında açılışı yapılacak projelerden bir tanesi.
TÄ°KA, Mecidiye’de bir hastanenin keza ihyasını ve tefiÅŸatını yaptı. Bu da yakın süre zarfında TÄ°KA ile birlikte açılışını yapacağımız iÅŸlerden biri.
Ä°liÅŸkilerimizde Türk Hava Yolları (THY) da ciddi bir rol oynuyor. THY bütün dünyayı birleÅŸtiriyor ve bütün dünyayı da Ä°stanbul’da birleÅŸtiriyor. Bayrak taşıyıcı havayolumuz THY ÅŸu anda Ä°stanbul’dan, Romanya’da üç destinasyona uçuyor. THY, geniÅŸ gövde uçaklarla günde 3 sefer BükreÅŸ’e geliyor. Yani günde 1000 kiÅŸi BükreÅŸ’e geliyor, 1000 kiÅŸi Ä°stanbul’a gidiyor, 2000 kiÅŸi karşılıklı seyahat ediyor. Bu çok yüksek bir rakam. Cluj-Napoca kentine her gün, Köstenciye’de haftada 3-4 sefer var.
Önümüzdeki sene kısmet olursa Türk Hava Yolları’nın envanterine girecek uçaklara ve uçak sayısına da baÄŸlı olarak TimiÅŸoara ve Yaş’a yeni seferler baÅŸlatılması gündemde. Bu konularla ilgili olarak yakından çalışıyoruz.
Aylin Asan: Savunma alanı mevcut jeopolitik bağlamda büyük önem taşımaktadır. Romanya ve Türkiye arasındaki ilişkiler NATO çerçevesinde nasıl gelişiyor?
E. S. Özgür Kıvanç Altan: TeÅŸekkür ederim. Aslında savunma alanında, jeopolitik alanda Romanya ile iliÅŸkilerimiz çok eskiye dayanıyor. NATO’nun kurulmasından da önce, örneÄŸin Ä°ki Dünya Savaşı arasında, Türkiye ve Romanya arasında çok ciddi bir dostluk, hatta ittifak iliÅŸkisine varan bir yakınlık olmuÅŸ. Ä°kinci Dünya Savaşı’na giden o istikrarsız süreçte Türkiye ve Romanya arasındaki iÅŸbirliÄŸiyle Balkan Paktı kurulmuÅŸ. Karşılıklı olarak saldırmazlık anlaÅŸması imzalanmış. O zamanlarda da biz müttefikmiÅŸiz aslında. 2004 yılında Romanya-NATO müttefiki olduktan sonra askeri ve stratejik iliÅŸkilerimiz daha farklı bir mertebeye yükseldi. Bu durum 2011 senesinde stratejik ortak olduktan sonra daha da arttı. ÖrneÄŸin, bu senenin Mart ayına kadar devam edecek ÅŸekilde geniÅŸletilmiÅŸ hava polisliÄŸi çerçevesinde dört Türk F-16’sı Romanya hava sahasında görev yaptı ve Romen F-16’larıyla birlikte Romanya’nın hava sahasını savundular, devriye görevi yaptılar. 80-100 arasında pilot ve diÄŸer askeri personelimiz dört ay boyunca Romanya’da konuÅŸlandılar. Bu önemli bir askeri iÅŸbirliÄŸi konusu. Bunun haricinde de ortak birçok tatbikat yapılıyor.
Türkiye’den bu tatbikatlara birliklerimiz katılıyor. F-16 uçaklarımız, havadan havaya ikmal uçaklarımız, dalgıçlarımız, birçok askerimiz; jandarmasından hava kuvvetlerine, kara kuvvetlerine, deniz kuvvetlerine kadar ortak faaliyetler yürütüyor. Bu sene Türkiye’nin giriÅŸimiyle Türkiye, Romanya ve Bulgaristan arasında MCM Black adlı mayın tehditine karşı ortak bir giriÅŸim baÅŸlatıldı. Bu giriÅŸimin görüşmeleri yaklaşık 6 – 7 ay kadar sürdü. Romen dostlarımızın ve Bulgar dostlarımızın, müttefiklerimizin Karadeniz güvenliÄŸine çok önem verdiÄŸini biliyoruz. Karadeniz tabii bizim için de çok önemli. Karadeniz’deki en uzun sahile sahip ülke Türkiye. Dolayısıyla biz, bölgesel sahiplenme ilkesi çerçevesinde ve Montrö BoÄŸazlar SözleÅŸmesi’nin getirdiÄŸi ilkeler çerçevesinde diyoruz ki, Karadeniz’deki güvenliÄŸi ve istikrarı en iyi yine buradaki ülkeler gerçekleÅŸtirebilir. Bu konuda da çok yakın dostumuz, komÅŸumuz ve NATO müttefiklerimiz olan Romanya ve Bulgaristan kilit ülkeler.
Bu harekat, NATO VaÅŸington zirvesi öncesinde, Temmuz ayı başında baÅŸladı. Ä°lk olarak aktivasyonlar gerçekleÅŸti. Önce, üç ülkenin gemileri Bulgaristan’ı ziyaret ettiler. Arkasından, Temmuz ayının ortasında Köstence’ye liman ziyaretinde bulundular ve Köstence’de bir tören yapıldı. Törene Milli Savunma Bakan Yardımcısı katıldı. Ben, hakeza, Deniz Kuvvetleri Komutanı katıldı. Dolayısıyla bu, önümüzdeki dönemde Karadeniz’deki güvenlik alanında iÅŸ birliÄŸimizi tekrar baÅŸlatan önemli bir proje. Ä°leride bunun ne ÅŸekilde evrileceÄŸini göreceÄŸiz. Sözkonusu proje günün koÅŸullarına göre, o zamanki güvenlik ihtiyaçlarına göre her zaman gözden geçirilebilecektir. Bu önemli bir harekat ve hem Romanya hem Bulgaristan buna önem veriyor. NATO’da da aslında takdirle karşılanan bir konu. Biliyorsunuz, NATO zirve bildirgelerinde de Karadeniz güvenliÄŸi çerçevesinde takip edilmesi gereken ilkeler sarih bir ÅŸekilde ortaya konuyor. Harekat kapsamında Montreux-BoÄŸazlar SözleÅŸmesi’nin önemi, buna harfiyen riayet edilmesi gereÄŸi, Karadeniz’in güvenliÄŸinin bölgesel sahiplenme  ilkesi, Karadeniz sahillerinin NATO müttefikleri tarafından oluÅŸturulacak projelerle idamesi, tüm bunlar kabul edilmiÅŸ, üzerinde mutabık kalınmış durumda.
Romanya’yla müttefik dayanışmamız çerçevesinde geçtiÄŸimiz iki sene Deniz Kuvvetleri Günü’nde bir savaÅŸ gemimiz Romaya’yı ziyaret etti. Geçen sene ve bu sene, kendi tersanelerimizde tamamen Türk mühendisi, Türk işçisi tarafından inÅŸa edilmiÅŸ olan 99 metre uzunluÄŸunda birer korvetimiz, Romen savaÅŸ gemileriyle beraber CumhurbaÅŸkanı’nın, BaÅŸbakan’ın, bakanların izlediÄŸi geçit törenlerinde yer aldılar. Askerlerimizin ve savaÅŸ gemimizin bu törenlerdeki varlığı göğsümüzü kabarttı. Hakeza burada Mayıs-Haziran ayı sonlarında düzenlenen savunma sanayi fuarına ASELSAN, ROKETSAN gibi firmalarımız çok kapsamlı ÅŸekilde katılımda bulundular. Dolayısıyla, halihazırda çok yakın olan askeri iÅŸlerimiz, önümüzdeki dönemde de geliÅŸmeye devam edecek. Askerlerimiz arasında, Milli Savunma Bakanlarımız arasında çok yakın iliÅŸkiler mevcut. Son bir buçuk sene zarfında Romanya Milli Savunma Bakanı 4-5 kere Türkiye’yi ziyaret etti. Romen Milli Savunma Bakanı ile Milli Savunma Bakanımız Sayın YaÅŸar Güler çok yakın arkadaÅŸlar. Tabii bu yakın dostluÄŸun önemli bir avantajı oluyor.
Sözkonusu yakın dostluk, sadece Milli Savunma Bakanlarımız arasında değil, Dışişleri Bakanlarımız arasında da mevcut. Dışişleri Bakanımız Sayın Hakan Fidan, Ocak ayında Romnaya’ya bir ziyaret gerçekleştirdiler ve o zamandan itibaren, Romen Bakan Sayın Odobescu ile yakın bir dostluk ilişkisi tesis ettiler. Sonrasında ikili, çok taraflı bütün toplantılarda bir araya gelme fırsatı buldular.
Mayıs ayında Sayın Milli Savunma Bakanımız da buraya geldi. Sayın CumhurbaÅŸkanı Yardımcımız da ekonomik bir gündem çerçevesinde, keza Mayıs ayında Romanya’yı ziyaret etti. Sayın Çalışma Bakanımız ise Temmuz ayında Romanya’yı ziyaret etti. Dolayısıyla, bu ziyaret trafiÄŸine, kültür, eÄŸitim gibi çeÅŸitli alanlarda yapılan ortak faaliyetlere bakılarak, iliÅŸkilerimizin ÅŸu an her alanda zirve noktasını gördüğünü ve buradan da ileriye gideceÄŸini söylemek sanırım abartılı olmayacaktır.
Aylin Asan: 23 Nisan Çocuk Bayramı vesilesiyle Elçilik tarafından düzenlenen etkinliklere katılan çocuklara birkaç dakikalığına Büyükelçi olma fırsatı verdiniz. Küçüklerle yaptığınız bu rol değişiminin nasıl geçtiğini sizden duymak isteriz.
E. S. Özgür Kıvanç Altan: Teşekkür ederim. Bu, en güzel hatıralarımızdan biri tabii ki. Ülkemizin de çok güzel bir geleneği. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı bizim değerlerimizden biri. Sayın Cumhurbaşkanımızdan başlayarak bütün devlet mertebelerinde, bütün makamlarda artık bir tören gibi, ama sempatik bir tören gibi gerçekleşetirilen bir uygulama. Biz de iki yıldır çok güzel ve görkemli 23 Nisan kutlamaları gerçekleştiriyoruz. Bahçemizde belki 400-500 kişi oluyor ve bunların en az yarısı çocuklar oluyor. Törenler gerçekleştiriyoruz, tabii ki milli marşlarımız okunuyor. Sonra çocukların yaptığı bir takım şiir okuma, şarkılar söyleme gibi faaliyetler yapılıyor. Sonra Büyükelçilik makamına geçiyoruz. Orada en az 10-15, bazen daha fazla çocuk oluyor.
Tabii çocuk oldukları için çocukça şeyler istiyorlar bazen. Örneğin, bizden ne yapmamızı bekliyorsunuz diye soruyorum. Mesela daha fazla dondurma istiyor, ya da daha fazla oyuncak istiyor. Ama inanın çocukların aklı biraz farklı çalışıyor. Nitekim, dondurma istedikten sonra daha fazla hizmet bekliyoruz da diyor. Ya da dünya barışı sağlansın, Türkiye ve Romanya arasındaki ilişkileri geliştirin diyor. Böyle çocuktan beklemeyeceğiniz olgunlukta ve bilgi dağarcığıyla sizi şaşırtacak şeyler isteyebiliyorlar. Dondurmayla, oyuncakla beraber çok felsefi konulara ve bilgi gerektiren, derinlik gerektiren hususlara da değinebiliyorlar. Biz de tabii ki emredersiniz diyoruz. Benim de iki çocuğum var. Artık buna şaşırmıyorum yani.
Aylin Asan: Türkiye yatırımlarının Romanya’daki geliÅŸimini nasıl görüyorsunuz?
E. S. Özgür Kıvanç Altan: Romanya, Türkiye’ye dost bir ülke ve aramızdaki çok yakın iliÅŸkilerden dolayı ülkemizdeki firmaların dışarıda yapacakları yatırımlar için seçtikleri baÅŸlıca ülkelerden. Romanya’nın, firmalarımızın Türkiye dışında en büyük yatırım yaptığı ülkelerden biri olduÄŸunu söylemek abartılı olmayacaktır. Türk yatırımlarının daha yüksek rakamlara ulaÅŸtığı ülkeler elbette olabilir. Ama bunların çoÄŸu finans amaçlı veya o yatırımları baÅŸka yerlere aktarma hedefli. Ben, meslek hayatımda Türk firmalarının küçük, orta ve büyük iÅŸletmeler olarak Romanya’daki kadar reel ekonomiye yatırım yaptığı baÅŸka bir ülke açıkçası görmedim. Buradaki en büyük firmalarımız Ford Otosan, Arçelik, Beko, Yıldız Entegre, Kastamonu Entegre, Eti, ÅžiÅŸe Cam’ın, bazı boru fabrikalarının, otomotif fabrikalarının reel ekonomide ciddi bir üretimi sözkonusu.
Bunu biz ülkemizden çıkan bir sermaye olarak görmüyoruz. Bu tutumumuzu gelen bakanlarımız da ifade ettiler. Normalde dış yatırımların ülkemize yönelmesini isteriz. Ancak, Romanya gibi hem NATO hem Avrupa BirliÄŸi’nde Türkiye için çok önemli bir dost olan, samimi iliÅŸkimizin bulunduÄŸu bir ülkeyle kazan-kazan iliÅŸkisine baÄŸlı yatırım iliÅŸkimizin olmasında biz bir beis görmüyoruz. Tam tersi, bunu, iliÅŸkilerimizi geliÅŸtiren olumlu bir husus olarak görüyoruz. Hatta bazen Romen dostlarımız bize ticarette Türkiye’nin lehine bir dengesizlik olduÄŸunu, ama yatırımlarda da Romanya’ya çok ciddi bir teveccüh olduÄŸunu söylüyorlar. Biz bu dengeyi gördükçe, ticaret hacmindeki dengesizliÄŸi çok da üzülerek karşılamıyoruz, diyorlar.
Romanya güvenli bir liman. NATO ve Avrupa Birliği üyesi. Siyasetinde son 3-4 senedir ciddi bir istikrar sağlamış durumda. Mali yapısı, finans yapısı da son derece istikrarlı. Döviz kuru değişmeyen bir ülke. Dolayısıyla, burada yapılan yatırımlar hem Türk firmalarına hem de Romanya için bir kazanım. Çünkü sonuçta buraya gelen dış yatırım aynı zamanda Romanya’nın istihdam piyasasına, ihracatına da katkıda bulunuyor. Bu eğilimin düzenli bir şekilde devam edeceğini öngörüyoruz. Şu anda ülkemizden firmaların Romanya’da 8-10 milyar dolar arasında yatırımı mevcut. Bu da sanırım yavaş yavaş artmaya devam edecek.
Aylin Asan: Romanya ve Türkiye arasındaki ikili ilişkiler kapsamında yıl sonuna kadar izleyebileceğimiz projeler nelerdir? Biraz gelecek projelerden bize bahsedebilir misiniz?
E. S. Özgür Kıvanç Altan: Tabii, memnuniyetle. Biliyorsunuz seçim ortamı her zaman bir takım projeleri, bir takım çalışmaları yavaÅŸlatabiliyor. Romanya’da da aslında 2024 senesi bir seçim yılı.
Sene sonunda bir, muhtemelen iki tur cumhurbaşkanlığı seçimleri ve parlamento seçimleri yapılacak. Ondan sonra Cumhurbaşkanı makamına oturacak ve parlamento seçimlerini kim kazandıysa ona görev verecek ve hükümet kurulacak. Dolayısıyla, belki bütün bakanların değişmesi sözkonusu.
Türkiye ile Romanya arasındaki ilişkiler aslında o kadar istikrarlı ki, biz bu seçimlerin aramızdaki ilişkilerde bir değişikliğe sebebiyet vereceğini düşünmüyoruz. Örneğin, çok büyük bir proje olan JETCO Ortak Ekonomik Komite toplantısı 2019 yılından sonra ilk defa bu sene 1 Kasım’da yapılacak. Ticaret Bakanımızı bu vesileyle Romanya’da ağırlamayı bekliyoruz. Romanya Ekonomi, Girişimcilik ve Turizm Bakanı Ştefan-Radu Oprea ile heyetler arası ve baş başa kapsamlı görüşmeler gerçekleştirilecek. Planladığımız şekilde ilerlenirse, ülkemizden belki yüzlerce iş adamı gelecek ve Romen karşıtlarıyla buluşacak. Sayın Bakanlar bu iş forumuna katılan iş adamlarına hitap edecekler. Arkasından, iş adamları arasında sektörel bazda B2B görüşmeler gerçekleştirilecek. Bu aslında seçime giden bir ülkede genelde yapılacak bir şey değil ama biz ilişkilerimizi stabil görüyoruz ve seçimlerin yapılacak olmasını bir engel olarak addetmiyoruz. O yüzden, JETCO’yu ertelememeye karar verdik. Bunu gerçekleştireceğiz. Önümüzdeki birkaç ay ay zarfında en büyük projelerden bir tanesi bu.
Bir ihtimal önümüzdeki aylarda Sayın Turizm Bakanımızın ziyareti de söz konusu. Hakeza 2023 Ocak ayında Romanya İçiÅŸleri  Bakanı Türkiye’yi ziyaret etmiÅŸti. Önümüzdeki dönemde Sayın İçiÅŸleri Bakanımızın Romanya’yı ziyareti de mümkün. Polis teÅŸkilatlarımız, emniyet teÅŸkilatlarımız arasında çok yakın bir iÅŸ birliÄŸi zaten var. Bu ikili iliÅŸkilerimizin çok kuvvetli olduÄŸu bir baÅŸka alan. Türkiye, Romanya ve Polonya arasında uluslararası güvenlik alanında, Avrupa güvenliÄŸi alanında biliyorsunuz bir üçlü mekanizma var. Bu üçlü mekanizmanın bir sonraki İçiÅŸleri Bakanları toplantısı da seçimler öncesinde, BükreÅŸ’te, Romanya’nın ev sahipliÄŸinde gerçekleÅŸtirilebilir mi, bunu göreceÄŸiz. Sözkonusu toplantı, gündemde olan hususlardan bir tanesi. Tabii ki seçimlerden sonra tez zamanda hükümetler arasında, bakanlar arasında karşılıklı ziyaretleri, tanışıklığı tekrar tesis etmemiz lazım.
Parlamentolar arası diplomasi önem verdiğimiz hususlardan bir diğeri. Romanya Parlamentosu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi arasındaki ilişkileri yeniden hızlandırmayı hedefliyoruz. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı da hep beraber kutlayacağız. Bunun da hazırlıklarını yapıyoruz.
CumhurbaÅŸkanlığı seçimleri ve yeni hükümetin kurulmasını takiben, birincisi bu sene Mayıs ayında yapılan Yüksek Düzeyli Stratejik Ä°ÅŸbirliÄŸi Konseyi’nin (YDSK) ikincisi için hazırlıklara baÅŸlayacağız. YDSK, önümüzdeki senenin ikinci yarısında veya bir ihtimal 2026 senesinde gerçekleÅŸtirilebilir. Sayın CumhurbaÅŸkanımızı inÅŸallah BükreÅŸ’te görmeyi bekliyor olacağız.
Güvenlik alanındaki iÅŸbirliÄŸimiz devam edecek. Romanya’da savunma sanayi önemli konulardan bir tanesi ve biliyorsunuz son 1-2 sene zarfında bu alanda ciddi iÅŸbirliÄŸi kaydedilmeye baÅŸlandı. ÖrneÄŸin, Romanya TB2 bayraktar SÄ°HA’larımızdan 18 adet almaya karar verdi. SÄ°HA’ların teslimatları devam ettiÄŸi gibi, bunları burada kullanacak Romen askerlerin ülkemizde eÄŸitimi de devam ediyor. Bu, çok önemli bir proje. Savunma sanayi alanında baÅŸka ilerleyen konular da var. Bunları zamanı geldikçe zaten hepimiz duyacağız. Ama savunma sanayi alanındaki bu yakınlık, elbette, ancak iki müttefik ve stratejik ülke arasında yapılabilecek bir iÅŸbirliÄŸi. Dolayısıyla, bu alana da odaklanmaya devam edeceÄŸiz.
Bunların haricinde, Ukrayna ve Gazze gibi konularda da Romanya ile istiÅŸareye elbette devam ediyoruz. Gazze’de yaÅŸanan insanlık dramını, soykırımı, katliamı anlatmaya devam ediyoruz. Artık uluslararası toplumun görmezden gelemeyeceÄŸi boyutlarda yaÅŸanan acılar, yaÅŸanan katliamlar, herkesin gözü önünde gerçekleÅŸiyor. Gazze’de yaÅŸanan acıları, Sayın CumhurbaÅŸkanımızın, Sayın Bakanımızın liderliÄŸinde, tüm dostlarımıza anlatmaya devam edeceÄŸiz. Bu, çok önemli bir konu ve biz bunu sabırla sürdürüyoruz.
Ukrayna konusunda da çabalarımıza devam ediyoruz. Bölgede barış olmasını istiyoruz. Bazı ülkeler diplomasiye ve barışın gerekliliÄŸine yeterince odaklanmıyor. Halbuki biz, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü çerçevesinde, Kırım dahil,  Ukrayna’nın bütün topraklarının Ukrayna’ya ait olacağı bir çerçevede, ama yaÅŸayabilir, kalıcı bir barış temelinde, önce bir ateÅŸkes, arkasından da bir barış anlaÅŸması ile savaşın son bulunmasını istiyoruz. Bütün dünyada bu konuda en fazla çaba sarf eden ülkelerden biri Türkiye’dir. Bununla gurur duyuyoruz ve bunu anlatmaya devam edeceÄŸiz.
Dolayısıyla Türkiye-Romanya iliÅŸkilerinde gündemimiz olumlu ÅŸekilde çok yoÄŸun. Ä°ki taraflı sinerji çerçevesinde ve kazan-kazan iliÅŸkisi baÄŸlamında her zaman yeni projeler oluyor. Buradaki inÅŸaat projeleri bunlardan bir tanesi. Birçok inÅŸaat firmamız Romanya’da önemli ihaleler kazanıyorlar ve bunları da gerçekleÅŸtiriyorlar. Bir ihaleyi kazanmak baÅŸka bir ÅŸey, o projeyi gerçekleÅŸtirmek, taahhüdüne baÄŸlı kalmak, zaman zaman zarar etme pahasına sözünü yerine getirmek ise ayrı bir ÅŸey.
Geçmişte olmuş, bazı ülkelerden firmalar projeleri bitirmeden ayrılmışlar. Burada bu ciddi bir endişe kaynağı. Ama şu anda gururla söyleyebilirim ki, firmalarımız Romanya’da aldıkları işlerin taahhütlerini yerine getirmekteler.
ÖrneÄŸin, BükreÅŸ Çevre Yolu bir Türk firma tarafından gerçekleÅŸtiridi. Hakeza ÅŸu anda Romanya’nın kendi içindeki baÄŸlantısallığı açısından çok stratejik önemde bir takım projeler, firmalarımız tarafından gerçekleÅŸtiriliyor.
Tabi bunlar zor projeler. Bazen dağlık arazide yapılan projeler her şirketin, her ülkeden firmaların yapabileceği işler değil. Bazılarına sadece Türk firmalar talip oluyor, biz de bununla gurur duyuyoruz. Bu da hem Türkiye hem Romanya için gene kazan-kazan denkleminde bir işbirliği başlığı.
Biz, bu duygu ve düşüncelerle, önümüzdeki dönemde yeni Cumhurbaşkanı seçildikten ve hükümet kurulduktan sonra Romanya’yla işbirliğimizi güçlendirerek devam etmek için günbegün çalışmaya, bunu yaparken de buradaki vatandaşlarımıza, soydaşlarımıza hizmet etmeye devam edeceğiz.
Dostluk ve ittifak ilişkisi çerçevesinde Romanya ile irtibatımızı güçlendirerek, daima ileriye doğru gideceğiz.